Filiz BOĞA “Yaşamla Dinin İç içe Olduğu Ülke: NEPAL”

Nisan 2022’de gittiğim Nepal gezisi bana oldukça farklı bir deneyim kazandırdı. Ülkedeki din çeşitliliği dini ritüellerin çeşitli olmasına neden olmuş. En önemlisi de bu ritüeller yaşamın bir parçası ve yaşam biçim haline gelmiş.
Nepal, halkının yüzde seksen beşi Hindu, yüzde onu Budist, yüzde beşi Müslüman olan bir ülke.
Ülkede çeşitlilikte sınır yok. Bir sokağı anlamaya çalışırken bir sokak ötesi başka dünya oluvermesi, insanların kıyafetlerindeki renk çeşitliliği, neredeyse yüzlerce tanrı ve inanış için ayrı ayrı tapınakların olması, ayinlerden yükselen tütsüler, ölü yakma ritüelleri kısaca bu mistik hava, tütsü kokuları sizi hemen çarpıyor, sarmalıyor ve rüyalar alemine doğru yolculuğa çıkarıyor.
Görünen o ki dinleri anlamadan bu kültürü anlamamız imkansız. Bu yüzden Nepal için “Tapınaklar Ülkesi” denmesi boşa değil. Ülkede tam tamına üç bin tapınak bulunuyor, üstelik bu rakama sokakların aralarında bulunan ufak tapınaklar dahil değil.
Hindular köşe başlarındaki bulunan küçük tapınaklardan geçerken dua ediyor, günahlarını uzaklaştırmak için çan çalıyor, ufak tanrı heykelciğinin üzerine parmağıyla dokunuyor, kırmızı boyayı alın kısımlarına sürüyor, çiçek varsa alıp saçlarına takıyor, Budizm’e ait tüm tapınaklarda dua çarklarını çeviriyor ve tanrıların temsilcileri olduklarına inanan Sadular arınmak için meditasyon yapıyorlar.
Fotoğrafik anlamda zengin görsellerin olduğu, halkın oldukça güleç ve yardımsever olduğu Nepal’de kalbim kaldı.