Emel SEFER “Benin Çocukları”

Çocukluğumdan beri Afrika’yı hep merak etmişimdir. Daha sonraları TV’de izlediğim köleliğe dair diziler merakımı daha da artırmış, bu ezilen, sömürülen insanlara karşı sempati beslememe yol açmıştı. Yaşantılarını yerinde görmek, onları daha yakından tanımak istiyor, fakat buna imkan bulamıyordum. Taa ki 2017 yılına kadar… 2017 Eylül ayında Benin’e gitme şansım oldu.
Benin, yada resmi adıyla Benin Cumhuriyeti, Afrika Kıtası’nın batı bölümünde Nijer, Nijerya ve Togo ile komşu, Atlantik Okyanusu’na sınırı olan bir ülke. Eski adı Dahomey olan bu ülke, batılıların Afrika’da kurduğu en büyük köle sevk merkezlerinden biriydi. Uzun yıllar Fransız sömürgesi olan ülke 1960 yılında bağımsızlığını ilan etmiştir. Başkenti Porto-Novo, en kalabalık şehri Cotonou’dur. Resmi dili Fransızca olmakla birlikte pek çok yerel dil mevcuttur. Okuma yazma oranı %25 civarındadır. Vudu başta olmak üzere birçok yerel din yanında, Hristiyanlık ve Müslümanlık oldukça yüksek orandadır. Ülke ekonomisi tarıma dayalı olup kahve, hurma, tütün, patates, fasulye ve hindistan cevizi yetiştirilmektedir. Her ne kadar bağımsızlığını kazanmış olsa da, yüzyıllar boyu sömürülmüş, sonra da kaderine terkedilmiş olan bu ülkenin toparlanması, kendine gelmesi oldukça güç.
Köle tacirleri tarafından kaçırılan ve ülkesine asla geri dönemeyen insanların 9., 10. kuşak torunlarının yaşadığı toprakları görmek, onları tanımak ve fotoğraflamak unutulmaz bir deneyimdi, özellikle de o güzelim özgür çocukları… Kalbim Benin’de kaldı dersem hiç de abartmış sayılmam.
16 fotoğraflık bu seçkide Benin çocuklarının dünyasını yansıtmaya çalıştım.